Sanat, Felsefe ve Sevgi Kanalı

Arzularımız konusuna dair de genel tanımından sonra insanlarda yaşanan sorunlarına dair de bir şeyler yazmak gerekli . Çünkü arzu konusu içerisine bir çok erdemi de alan bir durumdur. Yani örnekle çalışma arzusu vardır, eğlence arzusu vardır, cinsellik arzusu vardır şeklinde arzular bir çok erdem ile temas eden özelliklerde bir yapılanmadır.

İşte bununla ilgili bazı açıklamalar yapılması gerek diye düşünüyorum....

Arzu erdemi, içeriğinde bir çok erdemi bulunduran farklı bir erdemsel yapılanmadır, içerisinde zevkle yapılması söz konusu olan istek, yine o isteği destekleyen hazlar, mutluluklar, heyecanlar ve benzer erdemlerin bütünlüğünden meydana gelen başka bir erdemsel özelliktir.

Bir şeyi arzuladığımızda o şeye dair zevkli, hazlı, heyecanlı, istekli bir durumda oluruz ve bunu mutlulukla yapmak isteriz, işte bu şekilde tanımlanan yapılanmalardır arzularımız ve bir çok erdemi uygulamakla ilgili destekleyici, yapıcı ve oluşturucu özellikleri vardır...

Bir işi arzulayarak yapmak ile arzulamadan yapmak arasında çok büyük farklar vardır...

Ancak arzularda erdemlerin yozlaşması gibi sorunlara çok fazla maruz kalmış olan erdemlerden bir diğeridir.

Bu tanımla arzularımızda bilinmelidir ki, kontrol edilmesi gereken, denetlenmesi gereken, yönlendirilmesi gereken özelliklerdedir diyebiliriz.

Yani arzularımız dünya yaşamı sorunları yüzünden olumsuz bir çok duruma da yönlenmiş olabilmektedir ve bu sebeple arzuladığımız her şeyi doğru olarak sayamayız, arzularımız bu anlamda yönlendirici ve yol gösterici özelliklerde değillerdir.

Ben o şeyi arzuluyorum o zaman bu doğrudur sözü tamamen yanlıştır. Sen o şeyi arzuluyorsan o şey doğru mudur önce buna bakılır, akıl ve mantık ve felsefe ve sevgi süzgecinden geçirilir ve eğer bu şekilde doğru bir sonuç alınıyorsa o zaman o arzu doğrudur, peşinden gidilir.

Cinsel arzulardan örnek verecek olursak eğer, yaşamda bildiğimiz bütün sapkın cinsel durumlar işte böyle yok olma halleri kaynaklı olarak insanlığa bulaşmış sorunlu cinsel arzular nedeniyle meydana gelmektedir. Yani o sadist bunu arzulamaktadır ve yok olma halleri kaynaklı olarak ortaya çıkmış bir arzudur ancak peki sizce sadizm doğru mudur?

Tecavüzden zevk alması, bunu arzulaması doğru mudur?

İşkenceyi arzulaması doğru mudur?

İşte arzular bu anlamda denetlenmeli, yanlış ise sonlandırılmalı, yönlendirmeli ve bu şekilde kullanılmalıdır...

Peki yanlış arzularımız varsa bunları nasıl sonlandıracağız...

Öteleyerek, gelen arzuları reddederek...

İşte gelen bu yanlış arzunun ne olduğunu anladıktan sonra, onları her defasında reddederek, öteleyerek sonlandırırız, arzular yaşanmaya yaşanmaya sonlanır, arzuları yaşanılır kılan onları yaşamak olmaktadır, onların sizde meydana getirdiği istek ve heyecana kendinizi kaptırmanız arzuyu yaşanılır kılmaktadır ve bu şekilde kalmaya devam etmektedir, oysaki bedeninizin ve varlıksal alanlarınızın kaptanı sizsiniz ve o yanlış arzuyu yok etmenin çalışmasını da sizler bu şekilde yapmalısınız, o yanlış arzu sana kendi kendine gelmedi ve kendi kendine de gitmeyecek ve tıpkı size ait olmayan düşünceleri reddetmeniz ve kabul etmemeniz gibi bu gibi sorunlu arzuları da böyle reddetmeli ve kabul etmemelisiniz, sonrasında işte zamanla bu arzularda sonlanmaya başlar.

Bir ötelersin, biraz daha azalır, sonra biraz daha, sonra biraz daha derken zamanla artık o arzu anlamını kaybetmeye başlar, aynı zamanda o arzunun neden yanlış bir arzu olduğuna dair felsefeleri, bilgileri, mantıkları da kendine açıkladığın zaman destekleyici düşünceler olarak sana yardımcı olur ve bu şekilde  sorunlu arzulardan zamanla kurtulabilirsiniz...

Öyle demeyin, öyle garip arzular var ki, yok olma hali erdemsel özelliklerimizi yozlaştırmak ve yok etmek için özellikli etkilerini dünya yaşamında başından bu yana bulundurmaktadırlar ve ilk saldırdıkları alanlardır erdemlerimiz, iyi ve bizi doğruya yönlendiren bilgilerimiz ve özelliklerimiz... İşte arzularımızda bunlardan biridir ve bu yanlışlıkların sağlanması sonrasında arzuluyorum o zaman doğrudur gibi saçma felsefeleri de empoze ederek insanları tamamen bir hatalar silsilesi içerisine sürüklüyorlar.... 

Yok olma hali kaynaklı olan dünya yaşamı sorunları arzuları öyle etkilemiş durumda ki, hırsızlığı arzulayan var, şiddeti arzulayan var, yalan söylemeyi arzulayan var, ihanet etmeyi arzulayan var, sinsilik yapmayı arzulayan var, yani arzular sadece cinsellikle ilgili olmayıp bir çok konuya yayılmış durumdadır ve işte sizlerde her konu ve duruma dair arzularınızın olmasını doğru bir durum olarak görmemelisiniz...

Dediğim gibi arzular dizginlenmesi gereken, düzenlenmesi gereken, yol gösterilmesi gereken, ayarlanması gereken, yapılandırılması gereken özelliklerde erdemlerimizdir, çok güzel erdemlerimizdir...

Mesela çalışma arzusu çok güzel bir arzudur ve yeri ve zamanına göre çalışmak konusunda da bu arzu ayarlanmalıdır. Belki o zaman ve durumda çalışmaman gerekiyordur ve işte bu arzunda varsa bunu bu şekilde ayarlamalısın ve akıl ve mantık ve felsefe ve sevgi süzgecinden geçirerek arzularına yön vermelisin.

En büyük yanlışlardan biriydi mesela, ben arzuluyorum o zaman bu doğrudur sözleri, işte doğru olan sen arzuluyorsun ancak onun akıl ve mantık ve felsefe ve sevgi süzgecinden geçmesi gerektir...

İşte başınıza, zihninize, yaşamınıza size sorun çıkarabilecek olan nasıl sorunlu arzular gelmiş olursa olsun, bu başına geldi diye utanma sakın, bunların sebebi sen değilsin çünkü, sana empoze ediliyor bunlar, o yanlışlığı arzulaman ve sonrasında bu yanlış arzuyu yaşarken başına daha büyük yanlışların gelmesi ve bu şekilde yanlışlıklar içerisinde kalman ve kendini kötülükler yapan bir insan halinde bulman, işte bunlar yok olma hallerinin dünya insanlığına verdiği zararlar ve sorunlardır... Bizlerin bütün erdemsel niteliklerini yok ederek, kötü insanlar, kötü zihinler olmamızı sağlamak, işte yok olma hallerinin erdemlerini uygulamak anlamına gelmektedir ve bu şekilde insanları ele geçirmek ve dünya yaşamında artık bu gibi etkileri ile insanları daha da güçlü şekilde yönlendirerek devam etmektedir.. 

Çünkü erdemlerin birbirlerini çekmesi ve bunun kolay olması gibi, olumsuz eylemlerde öyledir. Yani merhamet olan bir insan adaletli olmaya yatkın olur ve eşit olmaya da, işte aynı şey olumsuz eylemler içinde geçerlidir, nefret içinde olan kibre de yatkın olur ve intikama da, işte bu durum tek bir kavramla tanışmak şeklinde başlayarak devam eder ve onun erdem mi yada olumsuz eylem mi olduğuna biran önce karar vererek, zihinlerinizden ve varlıksal alanlarınızdan uzaklaştırmalısınız, işte bu imkanlarımız var ve bunu yapmak ise akıl, mantık ve kendini bilmek gibi erdemlerden geçmektedir...

İşte bu gibi sorunları bilerek, ve o yanlışların sorunların seni hedef aldığını bilerek varsa böyle yanlış arzular seninle temas etmiş olan, onları dediğim gibi sonlandırabilirsin...

Bunun yolu var ve tekrar eden ötelemeler ve reddetmeler her geçen gün arzunun etkisini azaltmasına neden olmaktadır. Aynı şey arzulamak istediğiniz şeyler içinde geçerli olur ve kendisinde erdemsel nitelikler gördüğünüz olay ve durumlar içinde tekrar eden arzulama istek ve zihinsel çabalarınızla yeni ve sevgi uyumlu olan arzularınızı oluşturabilirsiniz.

Daha öncede söylediğim gibi olumsuzluk olarak saydığımız hiç bir eylem bizlere ait değildir, bunların sende ortaya çıkmasının nedenleri ise bellidir, bu sebeple kendinizi üzmeden, bunların nedenlerini bilerek ve sonlandırma yöntemlerini de en iyi şekilde anlayarak gerekeni yapmalısınız...

Son olarak tekrar edersek, sevgi bilgileri uyumlu olan, seni ve çevreni ve yaşamını güzelleştiren, iyileştiren, zevkler ve mutluluklar veren, doğruluklar ile ilgili olan bütün arzular yaşanılası özelliklerdeyken, sana zararı olabilecek olan, sevgi bilgilerine uyumlu olmayan, içerisinde zevkler ve mutluluklar olması yanılgısı ile seni yönlendiren ancak çevrene ve yaşamına zarar vermesi söz konusu olan bütün arzularda engellenmesi, ötelenmesi ve sonlandırılması gereken arzulardır...

Arzularımız kimi zaman ve durumlar için rehber iken, kimi zaman ve durumlar için değildir...

Bunu işte sizler yapısına ve içeriğine ve durumuna göre bu açıklamalardan sonra en iyi şekilde anlayabilirsiniz...